|
Eskiler gönül ferman dinlemez derler. Çok doğru değil midir?
İnsan âşık olunca hiçbir şeyi sorgulamaz. Sorgulamak aklına bile gelmez. Varsa yoksa duygular vardır. Ve aşık, duyguların esiri olu verir. Kendisini çepe çevre saran duyguların dışına çıkamaz. Mutluluk ile acı veren duygular arasında gel gitler yaşar. Aşkın hakim olduğu duygular kişileri gerçeklikten uzaklaştırırda. Gerçekçi olmayan kararlar bir anda alınır.
Aşık olan kişi için normal koşullarda yapmayacağı tavır ve davranışları aşk söz konusu olduğunda gözü kapalı yapar. Aşk insanı değiştirir. Hatta ve hatta aşk kişiyi kendine dahi yabancılaştırır. Aşık olmadan önce ve aşık olduktan sonra ki kişi arasında çok farklar oluşur. Aşk da teslimiyet yoğundur. Teslimiyet sadece sevgiliye değil, aynı zamanda aşkın içerdiği duygulara da teslimiyet vardır.
Duyguların hükümranlığı ile bir noktadan sonra aşık olan kişi gerçekleri göremez. Bir anlamda büyülü bir perde iner gözlerine. Aşk denilen o perde kişinin algısını değiştirir. Olaylara olduğu gibi değil, olmasını istediği gibi bakar. Zaman zaman dünya toz pembedir. Olaylar istediği gibi gitmez ise de toz pembe olan dünya bir anda kara bulutların arasında kalır. Yaşananlara kolay kolay gri bakılamaz. Görünenler ya beyazdır ya da siyahtır. “Aşkın gözü kördür” denilen tam da bu durumda geçerliliğini korur.
Aşık olan kişi işine gelenleri duyar, işine gelmeyenleri de ya duymaz ya da ret eder. Yoğun duygu bombardımanı kişinin kulaklarını sağır eder. Gerçekleri duymaktan çok, duymak istediklerine açıktır kulakları.
Aşık her şeyi söyleyemez. Suskunlaşır, sessizleşir. Söylemek istediklerini olduğu gibi söyleyemezde. Gerçekleri evirir çevirir. Aşk bir fanusun içinde olmak gibidir. O fanus dan çıkmadan gerçekler dile getirilemez.
Tüm bunların en güzel kanıtı pişmanlıklardır. Aşk fanusunun dışına çıkıldığında pişmanlıkla söylenen “nasıl görmedim?”, “nasıl duymadım?”, “nasıl söylemedim?” ifadeleri süreci gayet güzel özetliyor.
Tıpkı üç maymunda olduğu gibi; görmedim, duymadım, bilmiyorum. İşte aşk böyle bir şeydir. O yüzden, aşkın gözü kördür, kulağı sağırdır, ağzı dilsizdir.
Yücel Sözer
Uzman Psikolog
 |
Bu yorumun beslemesine abone olun