Karaköy’e Saklanmış Bir KARABATAK

ÜYE GİRİŞİ

Mihriban Cici tarafından yazıldı.

İstanbul’un Karaköy semtinde, kahvenin hak ettiği değeri yaşatan mekanın adı, Karabatak. İki kattan oluşan mekanın dekorasyonunda retro tarzı aksesuarlar ve mobilyalar kullanılmış.

Birinci katındaki barı ve mermer masaları ortama kendisine özgün bir kafe havası veriyor. Duvarlarındaki süslemelerden yer karolarına kadar özenle seçilen ayrıntılar hemen göze çarpıyor. Karaköy’ün arka sokaklarında bulunan kafe, güneşli günlerde sokağa taşıyor. Karaköy’ün dar arka sokaklarında açık havanın tadını kaliteli bir fincan kahve eşliğinde çıkartabilirsiniz.

Avusturya’nın ünlü Julius Meinl marka kahve çeşitlerinin sunulduğu kafenin mönüsünde, soğuk sandviç ve çeşitli tatlılar da var. 1862 yılında, Viyana’da kurulan Julius Meinl, ticari olarak kavrulmuş ve paketlenmiş kahve satışını başlatan firma. Firmanın ürün gamında kahvenin yanı sıra çay ve marmelat çeşitlerini de bulmak mümkün. Karabatak’ta servis tasarımı Julius Meinl firmasına ait özgün fincanlarda yapılıyor. İnternet üzerinden firmanın çeşitli ürünlerini sipariş etmek mümkün.

Kafenin üst katıyla alt katı konsept bakımından birbirinden ayrılıyor. Alt kat günlük sohbetlerin ve neşeli buluşmaların mekanıyken üst kat, sessizliği ve sakinliği tercih edenler için hazırlanmış. Bu nedenle kafe yönetimi prensip olarak kalabalık grupları üst kata almaktansa giriş katta ağırlamayı tercih ediyor. Alt katın hareketli mekan tasarımının aksine üst kat rahat bir ev ortamı gibi döşenmiş. Duvar kenarındaki komodinden raflardaki aksesuarlara, minik duvar süslerinden ahşap sandalyelere kadar hemen her ayrıntıyı oturduğumuz evlerde bulmak mümkün. Arka planda çalan müzik, huzurlu ortamın altını çiziyor. Tahmin edileceği gibi bu kat, sohbetten çok kahvesinin eşliğinde kitabını okumak isteyenler için ayrılmış.